Eski Türklerde Sosyal Siyaset Anlayışı
Eski Türklerde Sosyal Siyaset Anlayışı
Sözlü edebiyat dâhilinde bulunan kahramanlık destanlardan yararlanacak olursak eski Türklerde hem iç hem de dış sosyal siyasetin varlığından söz edilebilir. Eski Türklerde toplum içi sosyal siyaset uygulamaları konusunda eski Türk yazılı metinlerin yanı sıra Hakas Türklerinin toplam 16.000 civarına dizeden oluşan Huban Arığ adlı kahramanlık destanına başvurulmuştur.
Bu destanda Hakas Türklerinin atalarının eski dönemlerde ne gibi sosyal siyaset anlayışı olduğu konusunda fikir edinebilecek düzeyde kaynak vardır. Bu destanda başkahraman ise Huban Arığ adlı bir alp kızdır. Bu özellik de, eski Türk döneminde toplumsal düzen bağlamında cinsiyetler durumunun destanlarda nasıl yansıtıldığı ya da nasıl bir yansımasını bulduğu veya ne biçimde tasarımlandığının anlaşılması açısından çok önemlidir.
Örneğin, babası Hara Han’ın bir savaşta ölmesi üzerine anası Hıyan Arığ tarafından halka, ülkeye Hanlık edecek kimse olarak tanıtıldıktan sonra Huban Arığ’ın bu önemli görevdeki ilk icraatı şöyle olmuştur. Huban Arığ alp kız ölen babası Hara Han’ın Hanlık cüppesini giydikten sonra ilk önce yöneteceği toplumdaki sosyo-ekonomik açıdan en az korunan kesimlere yönelik sosyal yardım uygulamlarını gerçekleştirmiştir. Destanda bu uygulamalar şöyle tarif edilmiştir:
Huban Arığ, Han’ın yerine Hanlık cübbesini,
Bey’in yerine Beylik cübbesini giydi.
Giyimsiz kişiye
Giyimin en iyisini giydirdi,
Atsız kişiyi [ise]
Atın en iyisine bindirdi
Eski Hakas kahramanlık destanlarından Altın Çüs’te de Alp Han halkına seslenirken şöyle demektedir:
... Hiç bir zaman yaya dolaşmayın,
Atların en iyilerini koşup binin,
Yırtık giysiler atın,
En iyi giysiler giyin.
Eski Hakas kahramanlık destanlarından biri olan Altın Arığ’da ise destanın sonunda halk tarafından kağanlığa seçilen Hannığ Hılıs tarafından gerçekleştirilen yönetim yine sosyal siyaset odaklı eski Türk yönetim biçimine uygun bir biçimde ya da bu biçimi yansıtan bir şekilde tarif edilmektedir:
Yerli halk [üzerinde] yönetimini sürdü,
Atsız kişiyi ata bindirdi,
Giyimsiz kişiye giysi giydirdi,
Öksüz kulunu at [oluncaya dek] besledi,
Öksüz çocuğu er [oluncaya dek] yetiştirdi
Eski Türk döneminde kağanlar bile hep budunlarının, yani halklarının sevgisini ve saygısını kazanmak için uğraş içindeydi
Budun olarak bilinen halk eski Türk döneminde toplumu ve devleti yöneten kağan ile belirli bir uyum içerisinde varlığını sürdürmekteydi. Türk tarihine ışık tutan Çinli kaynaklara bakıldığında orada bir Türk kağanının “boylarım bolluk içinde yaşıyor, bu bana yeter” diye söylediği görebilmek olanaklıdır.
Timur B. Davletov
Eski Türklerde Toplumsal Siyaset Anlayışı /
http:// www.turkiyat.hacettepe.edu. tr/dergi/8Sayi.pdf
http://www.kitapbooks.com/ kitap/ han-mirgen-hakas-kartali-p7 57179.html
Sözlü edebiyat dâhilinde bulunan kahramanlık destanlardan yararlanacak olursak eski Türklerde hem iç hem de dış sosyal siyasetin varlığından söz edilebilir. Eski Türklerde toplum içi sosyal siyaset uygulamaları konusunda eski Türk yazılı metinlerin yanı sıra Hakas Türklerinin toplam 16.000 civarına dizeden oluşan Huban Arığ adlı kahramanlık destanına başvurulmuştur.
Bu destanda Hakas Türklerinin atalarının eski dönemlerde ne gibi sosyal siyaset anlayışı olduğu konusunda fikir edinebilecek düzeyde kaynak vardır. Bu destanda başkahraman ise Huban Arığ adlı bir alp kızdır. Bu özellik de, eski Türk döneminde toplumsal düzen bağlamında cinsiyetler durumunun destanlarda nasıl yansıtıldığı ya da nasıl bir yansımasını bulduğu veya ne biçimde tasarımlandığının anlaşılması açısından çok önemlidir.
Örneğin, babası Hara Han’ın bir savaşta ölmesi üzerine anası Hıyan Arığ tarafından halka, ülkeye Hanlık edecek kimse olarak tanıtıldıktan sonra Huban Arığ’ın bu önemli görevdeki ilk icraatı şöyle olmuştur. Huban Arığ alp kız ölen babası Hara Han’ın Hanlık cüppesini giydikten sonra ilk önce yöneteceği toplumdaki sosyo-ekonomik açıdan en az korunan kesimlere yönelik sosyal yardım uygulamlarını gerçekleştirmiştir. Destanda bu uygulamalar şöyle tarif edilmiştir:
Huban Arığ, Han’ın yerine Hanlık cübbesini,
Bey’in yerine Beylik cübbesini giydi.
Giyimsiz kişiye
Giyimin en iyisini giydirdi,
Atsız kişiyi [ise]
Atın en iyisine bindirdi
Eski Hakas kahramanlık destanlarından Altın Çüs’te de Alp Han halkına seslenirken şöyle demektedir:
... Hiç bir zaman yaya dolaşmayın,
Atların en iyilerini koşup binin,
Yırtık giysiler atın,
En iyi giysiler giyin.
Eski Hakas kahramanlık destanlarından biri olan Altın Arığ’da ise destanın sonunda halk tarafından kağanlığa seçilen Hannığ Hılıs tarafından gerçekleştirilen yönetim yine sosyal siyaset odaklı eski Türk yönetim biçimine uygun bir biçimde ya da bu biçimi yansıtan bir şekilde tarif edilmektedir:
Yerli halk [üzerinde] yönetimini sürdü,
Atsız kişiyi ata bindirdi,
Giyimsiz kişiye giysi giydirdi,
Öksüz kulunu at [oluncaya dek] besledi,
Öksüz çocuğu er [oluncaya dek] yetiştirdi
Eski Türk döneminde kağanlar bile hep budunlarının, yani halklarının sevgisini ve saygısını kazanmak için uğraş içindeydi
Budun olarak bilinen halk eski Türk döneminde toplumu ve devleti yöneten kağan ile belirli bir uyum içerisinde varlığını sürdürmekteydi. Türk tarihine ışık tutan Çinli kaynaklara bakıldığında orada bir Türk kağanının “boylarım bolluk içinde yaşıyor, bu bana yeter” diye söylediği görebilmek olanaklıdır.
Timur B. Davletov
Eski Türklerde Toplumsal Siyaset Anlayışı /
http://
http://www.kitapbooks.com/
Eski Türklerde Sosyal Siyaset Anlayışı
Reviewed by Bilig Bitig
on
Salı, Nisan 22, 2014
Rating:

Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme