Abakan Sarayı
ABAKAN SARAYI
Sergen Çirkin
Arkeolog
Hakas toprakları Büyük Hun İmparatorluğunun ana merkezlerinden biridir. Özellikle Başkent Abakan’da bulunan Hun sarayı Türk mimarlık tarihi açısından büyük önem taşır. Kerpiçten inşaa edilen bu sarayın duvarları 2 metre kalınlığındaydı. Sarayın girişi güneyde bulunuyordu ve koridorlar vasıtasıyla ana odaya giriliyordu. Bu oda 132 m2 büyüklüğündeydi. Sarayda toplam 20 oda bulunuyordu. Sarayın zemini taş ve kerpiç döşemeler ile kaplıydı. Bu döşemeler altında açılan kanallar vasıtasıyla saray içinde sıcak hava ve duman dolaşımı saylanıyordu. Böylelikle tüm saray yer altından özel bir sistemle ısıtılmış oluyordu. Bir çeşit kalorifer sistemi de diyebileceğimiz bu sistem Dünya mimarlık tarihi açısından da büyük öneme sahip olup mimarlık tarihinde bildiğimiz en eski uygulamalardan biridir. Bu tür sistemler daha sonra Türk hamamlarının kurulmasına öncülük etmiş olup Türk hamam mantığının Roma’dan değil Orta Asyalı köklerden geldiğini gösteren eşsiz bir örnektir. Hun sarayının Türk tarihi açısından bir diğer önemi ise Göktürk-Runik alfabesine ait en eski izlerden bazılarını içermesidir. Saray tuğlaları üzerinde Göktürk harflerinin en eski tiplerini yansıtan işaretler bulunmaktadır. Taştık kültürünün en güzel eserleri mumyaların yüzlerine konulmuş ölü maskeleridir. Bu dönemde Türklerde yaygın bir mumyalama geleneği mevcuttur. Ölülerin yüzleri ise kil maskeler ise sıvanmıştır. Bu maskelerin üzerleri kırmızı boyalar ile çeşitli şekillerde boyanmış çoğu kez ölülerin saçları dahi korunmuştur. MS. 6.yüz yıldan itibaren Hakasya’da Yenisey-Kırgız kültürü hakim duruma geçer. Bu döneme ait çok sayıda Göktürk Harfli Türkçe yazıt bulunmuştur. Hakasya’nın 8.yüz yılında Uygur Kağanlığı hakim olurken 9. Yüz yıldan itibaren tekrar Kırgızlar yönetime geçmiştir.
http:// turkistanarkeolojisi.blogsp ot.com/2012/06/ turklugun-anavatanlarindan- biri-hakasya.html
Sergen Çirkin
Arkeolog
Hakas toprakları Büyük Hun İmparatorluğunun ana merkezlerinden biridir. Özellikle Başkent Abakan’da bulunan Hun sarayı Türk mimarlık tarihi açısından büyük önem taşır. Kerpiçten inşaa edilen bu sarayın duvarları 2 metre kalınlığındaydı. Sarayın girişi güneyde bulunuyordu ve koridorlar vasıtasıyla ana odaya giriliyordu. Bu oda 132 m2 büyüklüğündeydi. Sarayda toplam 20 oda bulunuyordu. Sarayın zemini taş ve kerpiç döşemeler ile kaplıydı. Bu döşemeler altında açılan kanallar vasıtasıyla saray içinde sıcak hava ve duman dolaşımı saylanıyordu. Böylelikle tüm saray yer altından özel bir sistemle ısıtılmış oluyordu. Bir çeşit kalorifer sistemi de diyebileceğimiz bu sistem Dünya mimarlık tarihi açısından da büyük öneme sahip olup mimarlık tarihinde bildiğimiz en eski uygulamalardan biridir. Bu tür sistemler daha sonra Türk hamamlarının kurulmasına öncülük etmiş olup Türk hamam mantığının Roma’dan değil Orta Asyalı köklerden geldiğini gösteren eşsiz bir örnektir. Hun sarayının Türk tarihi açısından bir diğer önemi ise Göktürk-Runik alfabesine ait en eski izlerden bazılarını içermesidir. Saray tuğlaları üzerinde Göktürk harflerinin en eski tiplerini yansıtan işaretler bulunmaktadır. Taştık kültürünün en güzel eserleri mumyaların yüzlerine konulmuş ölü maskeleridir. Bu dönemde Türklerde yaygın bir mumyalama geleneği mevcuttur. Ölülerin yüzleri ise kil maskeler ise sıvanmıştır. Bu maskelerin üzerleri kırmızı boyalar ile çeşitli şekillerde boyanmış çoğu kez ölülerin saçları dahi korunmuştur. MS. 6.yüz yıldan itibaren Hakasya’da Yenisey-Kırgız kültürü hakim duruma geçer. Bu döneme ait çok sayıda Göktürk Harfli Türkçe yazıt bulunmuştur. Hakasya’nın 8.yüz yılında Uygur Kağanlığı hakim olurken 9. Yüz yıldan itibaren tekrar Kırgızlar yönetime geçmiştir.
http://
Abakan Sarayı
Reviewed by Bilig Bitig
on
Pazartesi, Nisan 14, 2014
Rating:

Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme